Bu Blogda Ara

18 Eylül 2018 Salı







SRİ LANKA (CEYLON) HİNT OKYANUSU'NUN ASLANI...


   Büyülü antik şehir kalıntıları, tapınakları eşsiz ve bakir doğası, sıcakkanlı yardımsever insanları ile tüm hayallerinizin gözünüzün önünde yavaşça belirdiği dünyanın eşsiz ülkelerinden biridir Sri Lanka.
   Karmaşık, kalabalık ve köhne şehirlerine rağmen bir koşu mesafesinde uzanabileceğiniz yemyeşil doğası, dev dalgalarla çevrili palmiyeli ve beyaz kumlu denizleri, huzuru ve sessizliği bulabileceğiniz küçük kasaba ve köyleri ayrıca her yanda örülü tren hatları ve tüm ülkeyi gezebileceğiniz ve gezerken hiç rahatsız olmayacağınız eski model otobüsleri ile bildiğiniz tüm modernizmi size unutturacak her bir duyguyu her bir an yaşayabileceğiniz aslanların ülkesi...

1. ÖNEMLİ BİLGİLER:

     Yolculuğumuz 2018 yılının Ağustos ayının ilk günlerinde başladı. Yıllarca yaptığımız sırt çantalı gezilerimizin yeni ortağı 3.5 yaşındaki kızımız da bizimle beraber bu maceraya atıldı. Bu kez çocukla birlikte tatil yapmanın kolaylıkları ve zorlukları ile nelere dikkat etmeniz gerektiğini de aktaracağım.
     Sri Lanka tatiline çocuğunuz ile tatil yapmayı planlıyorsanız, bu ülkeye gitmeden önce hangi aşıların ihtiyaç olduğunu doktorunuzdan öğrenip, eksik aşılarını mutlaka yaptırın. (http://www.seyahatsagligi.gov.tr/Site/SaglikBilgisi/CL)
    Siri Lanka Vizesini almak çok kolay. http://www.eta.gov.lk/slvisa/ sitesine girip buradan gerekli başvuruyu yapıp size gelen cevap ile girişte kolaylıkla işlemlerinizi tamamlayabilirsiniz. ( 35 USD, kişi başı, 12 yaş altı çocuklar ücretsizdir.) Uçak biletimizi Qatar havayolları üzerinden kesip, Lefkoşa'dan Sabiha Gökçen Havalimanına, oradan Doha, oradan da Sri Lanka'nın başkenti Kolomboya doğru yola çıktık.
    Sri Lanka gezimizi planlarken facebook üzerinden Sri Lanka Travel and Tourism gibi sayfalarla otelinize ulaşım veya birkaç günlük tatilinizi planlayabilirsiniz. Tavsiyem tüm tatilinizi gitmeden tam olarak bir sürücü veya bir rota ile kısıtlamayın. Sri Lanka'nın her yerinde bu hizmeti hemen herkesten alabilirsiniz. Tüm ülke size karşı gayet kibar ve yardımsever olacaktır. Ayrıca anlaştığınız sürücü ile kimyanızın uyması da son derecece önemli olacaktır.
    Sri Lanka'da 4-5 GB İnternet paketi alıp telefonunuzda kullanabilirsiniz. Son derece prtaik ve ucuz. Herhangi bir noktadan da paketinize ek yükleme yapabilirsiniz. Biz DIALOG şirketinden, 649 LKR 4  gb gündüz 5 gb gece tarifeli DATA paketi ile bir defaya mahsus 150 LKR kart parası verip internet aldık. Size verilen kart ile karşıdan arama kabul edebilirsiniz. Ancak sadece data paketlerinde arama yapamazsınız.
2. PARA BİRİMİ VE HARCAMA BİLGİLERİ:

    Sri Lanka "Sri Lanka Rupisi" kullanmakta. 20,50,100,500,1000,5000 şeklinde banknotları ile bunlardan daha küçük birimlere sahip metal paraları var. Kur baz alındığında 1 EURO= 180 ile 190 Rupi arasında değişmekte. Özellikle havalimanından para bozmanızı tavsiye etmem çünkü kurlar burada çok düşük. Bununla beraber hafta sonu ve geç saatlere kadar açık olabilen bankaları mutlaka kullanın.
    ÇOK ÖNEMLİ:     Herhangi bir yerden satın alacağınız ürünlerin üzerinde maksimum satış fiyatı yazmakta. Büyük marketlerde bu fiyatlara riayet ediliyor fakat daha küçük ve turistik yerlerde daha yüksek fiyata satın alabilir, bununla ilgili tartışmalar da yaşayabilirsiniz. Tavsiyem günlük tüketim malzemelerinizi Cargills Food City gibi marketlerden karşılamanız. Su fiyatı bir çok küçük işletmede 100 LKR gibi fiyata satılabiliyor.
   1 ŞİŞE SU (1.5 LİTRE) : 85 LKR ( Market fiyatı)
   1 ÖĞÜN YEMEK (KİŞİ BAŞI) : 300-500 LKR ( HEMEN TÜM RESTORANLAR %10 SERVİS ÜCRETİ EKSTRA ALIYOR)
   1 ŞİŞE BİRA : 300 LKR ( İÇKİLER, MARKETLERDE AYRI REYONLARDA İÇKİYİ ALDIĞINIZ YERDE ÖDENİYOR VEYA AYRI DÜKKANLARDA SATILIYOR.)
  GECELİK HOSTEL,GUEST HOUSE VEYA HOME STAY : 20- 25 USD ( ÖZEL BANYO VE ÇİFT KİŞİLİK YATAK)
   ÇOK ÖNEMLİ:   Yaptığınız turlarda pazarlık yapabilir, taksi veya tuktuku kullanabilirsiniz. Özellikle tapınaklara giriş ücretleri biraz yüksek olabilir.
    BEBEK İLE YOLCULUK YAPANLARA TAVSİYELER:
  1. Bebek arabanızın kolay katlanabilir ve hafif olması son derece önemlidir.
  2. Mutlaka yedekli kıyafet yanınızda bulundurun.
  3.Sinek ısırıklarına karşı krem,sinek kovucu sprey ile sinek ısırıkları sonrası bebeği rahatlatacak soğutucu yanınızda olsun.
 4. Yağmur ve soğuk havalarla karşılaşma ihtimaline karşı yanınıza yedekli kışlık kıyafet,yağmurluk, bebek arabası için yağmurluk( Muson zamanı gidenler için son derece önemli.Kışlık kıyafet sizin içinde bulunsun çünkü Nuwara Eliya bölgesi soğuk bir iklime sahip.)
 5. Bebeğin uyalanabileceği atıştırmalık ve oyuncaklar,boyama kitapları vs.
 6. Doktorunuzun tavsiye edip size reçete olarak yazacağı ilaçlar.
 7. Bebek için çelik termos.
 8. Sri Lanka mutfağı biraz acılı ve farklı olduğundan çocuk bu yemekleri çok beğenmeyebilir veya siz pek yemesini istemeyebilirsiniz. Bunun için batı tarzı yemek yapan restoranlar mevcuttur.
 9. Sebze ve meyvelerin çiğ veya kabuğu soyulmadan tüketmeyin. Gerekirse şişe suyu ile yıkayıp bebeğe öyle verin. Bu sizin içinde geçerli.
10. Kesinlikle içinde buz olan içecek ve yiyecekleri tüketmeyin.
11.Evcil veya evcil olmayan herhangi bir hayvanla sizin veya çocuğunuzun direk temasından kaçının.
12. Tapınak veya herhangi bir yeri ziyaretiniz esnasında maymunlarla mutlaka karşılaşacaksınız. Bu durumlarda elinizde yiyecek varsa mutlaka saklayın ya da en iyisi hiçbir şey yemeyin.

 Mutlaka ve mutlaka kabul edilebilir şartlarda pazarlık yapın.

3.KALDIĞIMIZ OTELLER:

 1.NATURE LODGE : Dambulla da kaldığımız bu yerin kahvaltısı çok güzel, ev sahibi ise son derece yardımseverdi.
2.PRIROSE INN KANDY: Kandy'de tepenin üzerinde kaldığımız bu yerin manzarası mükemmel, enfes bir kahvaltı ile son derece yardımsever ev sahibi varda.
3.CHEZ ALLEN: Nuwera Eliya'nın enfes manzarasının ve doğasının tadını çıkarabileceğiniz, ortak alanda bulunan şöminesi ile dağ yamacına kurulu son derece güzel bir otel.
4.MISTY VIEW INN : Şirin ve turistik Ella da doğanın tam ortasında, muhteşem bir ev sahibi muhteşem bir deneyim.
5.LUCK COTTAGE: Galle şehir merkezine yakın, sessiz bir villa ve son derece güzel bahçeye sahip bir yer.
6.VJ HOTEL:  Başkent Kolombo'da fiyat ve şehre uzaklık açısından tatmin edici ancak bizim kaldığımız otelin herhangi bir penceresi bulunmaması kolostrofobik hisler uyandırabilir.
7.HIGHEST VİEW:  Son iki gece kaldığımız bu otelin manzarası muhteşem, kahvaltısı son derece güzel. Özellikle otel sahipleri son derece yardımsever.

4.ROTAMIZ: 

Ercan Havalimanın'da başlayan yolculuğumuz, Kolombo'da nihayete erene kadar bebeğimizin yanımızda olması bizi pek zorlamadı. Özellikle Doha havalimanın'da bebek için verilen bebek arabası, aile odaları ve parklar çocuğun bu süre zarfında canının sıkılmaması ve konforu için bize son derece yardımcı oldu.

Kolombo havalimanına inişimizin ardından, Kıbrıs'ta Facebook üzerinden anlaşıtığımız ve hizmetinden son derece memnun kaldığımız ISURANGA arabası ile bizi alarak seyahata başlayacağımız DAMBULLA' ya doğru yola çıktık.Gece vaktine kadar süren yolculuğumuz ardından ilk gecemizi Sigiriya yakınlarındaki hostelimizde dinlenerek geçirdik. Ertesi gün güzel bir kahvaltının ardından, CAVES TEMPLE' a gittik.(1500 LKR, 25 LKR ayakkabıları emanete verme.)Dünya mirası listesinde yer alan tapınak, ALTIN TAPINAĞI olarakta biliniyor. Son derece güzel mimariye sahip tapınak, duvar resimleri, Budha, kral heykelleri ile Vişnu ve Ganeşa adına yapılan heykelleride bulabilirsiniz.












Tapınak ziyaretinin ardından hemen yakında bulunan Dambulla meyve ve sebze pazarlarını gezerek, tropikal meyveleri tattık.İlginç sebzeleri gördük.





ayni gün Sigiriya yakınlarında, aldığımız küçük bir tur ile önce öküz arabası ile kısa bir yolculuk ardından, kısa bir bo gezisi ve Siri Lanka köy yaşantısı ile yemek kültürünü izleyeceğimiz biraz pahalı bir tur yaptık.











En lezzetli SAMBOL'u de burada yedik. Sambol, hindistan cevizi içinin rendelenip, soğan, kırmızı acı biber, limon ile yapılan lezzetli bir atıştırmalık. Sri Lankaya gittiğinizde mutlaka karşılacaksınız :)

     Ertesi gün dünyaca ünlü SİGİRİYA ROCK' a doğru yolac çıktık. Aslan Kayası olarak ta bilinen bu yer, yeşilliklerin otasında gizemli bir şekilde yükselen tek ve masif dev bir kayanın üzerine kurulu tapınak ve saray. meşakkatli bir tırmanma süreci var. Özellikle ziyaretçi yoğunluğunun hiç azalmadığı bu yerde merdivenlerin üzerinde uzun kuyruklar oluşuyor.
   Küçük çocukla buraya yapacağınız seyahatte bebek arabasını yanınıza almanızı pek tavsiye etmem.
    Ayna duvarlar, 1600 yıllık duvar çizimleri, aslan pençeleri ve yükseldikçe açılan enfes manzara yaşadığınız yorgunluğu gerçekten bir çırpıda alıyor.




Sigiriya'ya tırmanan kalabalık












Sigiriya gezimizin ardından, yine USURANGA'nın ayarladığı bir tur ile KAUDULLA NATIONAL parka gittik. Arkası koltuklu ve açık aracın ardında uzun ve güzel bir yolculuğun ardından göl kıyısında yüzlerce filin karnılarını doyurmalarını ve doğal yaşamlarını gözlemledik. Özellikle kızımız bu rotamızı çok sevdi. Özellikle, bu kadar fili doğal yaşamlarında bu kadar yakından izlemek gerçekten paha biçilmez bir heyecan.
















bu rotanın ardından, rehberimiz ISURANGA'nın evinde yeğeninin doğum günü kutlamasına katıldık. En ilginci kesilen pastanın ilk diliminin tüm kutlamaya katılanlarla paylaşılmasıydı.
Dambulla' da ki çok gerekli olmadığını düşündüğümüz diğer rotamızda ise SPICE GARDEN ve FİL sırtında kısa bir tur ile geçti. Baharat bahçesinde, soframıza gelen baharatların ağaçlarını ve nasıl üretildiğini gördük. Ancak burada satılan tüm ürünler son derece pahalı. Bunula beraber uzak doğuda fil gezisi yapanları pek mutlu etmeyecek fil turu yaptık. Pahalı ve rahatsız olduğunu söylemeliyim...
Sigiriyada'ki Hostelimizin sahipleri ve ailesi







Dambulla'da geleneksel kumaş baskı atolyesi


Dambulla yol üstünde tapınak..

Dambulla bölgesindeki son günümüz POLLONNARUWA antik başkentinde geçti. Sri Lanka'nın görkemli geçmişi ve görkemli mimari yapılarının başdöndürücü ayrıntılarını izleyerek günü geçirdik. Pollonnaruwa'ya  halk otobüsü ile gidip gelmek son derece güzel bir deneyim oldu. Her ne kadar köhne görünen otobüsler olsa  da son derece temiz ve konforlu bir yolculuk oldu. Sri Lanka'da bindiğimiz tüm halk otobüslerinde yol boyu yüksek sesle yerel müzikleri dinlemekte ayrı bir zevk oldu.
























Kandy'e giderken :)
     Dambulla'dan sonra rotamızı KANDY'e doğru çevirdik. Gece epey zorlu bir bekleyiş sürecinin ardından aldığımız klimalı otobüsümüz ile yola çıktık. KANDY'e epey geç saatte varıp, 600 LKR vererek hostelimize geldik. Daha doğal olarak gördüğümüz Sigiriya bölgesinden karmaşık ve kalabalık KANDY şehri gece karanlığında bize epey sakin göründü ancak ertesi gün yoğun ve boğucu trafik ile insan karmaşası arasında, pek umduğumuz gibi bulmadık.
   Özellikle,yolların hafif bozuk oluşu ve durmak bilmez bir şekilde akan trafiğin arasında,şehir ve insan kalabalığı ile ilk bulduğumuz sakinliğe kendimizi atmamız bize hafif bir rahatlama hissi verdi. Kandy şehrini uzaktan izlediğimiz gecenin sabahı bizi yağmurla karşılamasına rağmen, hazırlıklı olmamız sayesinde pek fazla etkilenmedik.
  Sri Lanka'nın ikinci en büyük şehri ve antik krallığın son başkenti olan Kandy tepelerin arasına kurulu. Kandy'e her yolu düşenin uğramadan gitmeyeceği önemli yerleri gezdik ki bunun başında "Kutsal Diş Tapınağı" gelmekte. Bu tapınak Budizm için son derece önemli bir yer. Eski Ceylon kralı tarafından yaptırılan göletin kenarında, tüm haşmeti ile yayılmakta. Tapınak Budhanın dişine ev sahipliği yapmakta. Bu da tapınağın kutsiyetini daha da arttırıyor. İnanışa göre bu dişe sahip olan hükümdar tüm coğrafyaya hakim olur.
   Tapınak kutsal bir çok eser ile çevrili. İçerisi yerli ve yabancı binlerce ziyaretçiye ev sahipliği yapıyor. Önce biletimizi yabancılara özel bilet veren makinlerden yardım ile 1500 LKR kişi başı vererek aldık. Ardından ayakkabılarımızı emanete bırakıp tapınağın içine girdik. Dediğim gibi son derece kutsal olan bu tapınakta gezerken epey dikkatli olmalısınız. Mesela arkanız Budha'ya dönük bir şekilde kesinlikle fotoğraf çekmeyin. Ayrıca, görevlilerin uyarılarına mutlaka uyunuz. Kıyafet konusunda son derece katılar. Bacağı ve omuz açık bir şekilde kadınları veya çok kısa şortla erkekleri içeri kabul etmiyorlar.
   Tapınak içersinde bulunan duvar resimleri ile heykelleri hayranlıkla izledikten, büyük bir saygı ve huşu içinde dua eden insanların, adak yerlerine konan binlerce çeşit çiçek ve alev alev yanan buhurdanlık kaplarının yanından geçip, hemen tapınağın arkasında bulunan BUDİZİM MÜZESİNE geçtik. (Bu müzeye yapacağınız ziyaret, tapınak için aldığınız bilete dahildir) Bu müzede de Budizm inancına sahip ülkelerin inanç gelenek ve kültürleri ile mimari dokuları kültür ve sanat etkileri ülke ülke işleniyor. YAni o ülkeye gitmeden o ülkedeki inanç kültürünü öğrenebiliyorsunuz.


















 Kutsal Diş Tapınağı ziyaretnin ardından yapay göletin etrafında dolaşıp, KAndy merkezine ve merkezin hemen altında bulunan belediye pazarına uğradık. Kandy' ikinci gelşimizde buradan epey şey alacaktık.





Ertesi gün Nuwara Eliya yoluna çıkmadan önce, KANDY ROYAL BOTANIC GARDEN'e gittik. Burası şehrin göbeğinde dünyanın sayısız yerlerinden getirilmiş sayısız bitki ile oluşturulmuş. Tüm bir gününüzü burada geçirebilirsiniz. Derin bir ormanın tam ortasında kaybolmak hissini doyasıya yaşayın. (1500 LKR)











Yeniden çıktığımız yol bizi İngiliz köylerine benzeyen ve Sri Lanka'nın en yüksek bölgesi olan NUWARA ELIYA' ya taşıdı. İkindi vakti otobüsten indiğimizde Ağustos ayında kışı yaşadık. Minik ve Sri Lanka'nın diğer şehirlerine göre daha sakin bu yer çay bahçeleri, eşsiz doğa manzaralarını aşıp bulutların arasında tüm güzelliği ile önümüze serildi. Otelimiz tepenin üzerinde olduğundan bir tuk tuk ile oraya vardık. Vardığımızda artık gece gelmişti ve kış mevsimine benzer bir soğuk,rüzgar ve yağmur bizi bekliyordu. Gece otelde ki şöminenin başında hafif üşüyerek ancak buna rağmen çok güzel bir manzarayı izleyerek geçirdik. Ertesi gün Nuwara Eliya'nın etrafını saran dünyaca ünlü  çay bahçeleri ve fabrikaları ile RAMBODA şelalesini gezdik. Doğanın dokunulmamışlığı soğuk ve yağmur bizimleydi...











 Nuwara Eliya'nın ikinci gününde dünyaca ünlü HORTON PLAINS ulusal parkına gittik. Son derece erken bir saatte gidilmesi tavsiyesine uyduk. Ancak bulunduğumuz mevsimsel şartlardan sadece birimiz etrafı gezebildi. Giriş ücreti 3500 LKR kişi başı. Burayı ziyaret etmeyi düşünüyorsanız mevsimin daha uygun olduğu dönemi seçmeniz uygun olacaktır.





















Ulusal parkın dönüşünde, Nuwara Eliya'yı gezdik. Victoria parkın yakınlarında,  uygun fiyata yerel yemeklerin tadına bakabileceğiniz yerler mevcut.Yemekleri ise son derece lezzetli. Ardından kısa bir tur sonrası otelimize dönerek, yarın ki ünlü ELLA  trenine binmek için son hazırlıklarımızı yaptık.

Nuwara Eliya Postanesi


Victoria Park

   Ella Treninin izlediği rota kanımca dünyanın en iyi tren rotalarından biri. Vahşi ormanın ortasını yararak geçen tren ağaçların ve bitkilerin arasından uçarcasına yağmur ve bulutların eşliğin kayıp geçti. Tek sıkıntı aşırı kalabalık.
  Eğer bir tren ne kadar yolcu alabilir sorusunu kendinize sorarsanız bu tren size tam cevabı verecektir. Tabi ki eğer yer bulabilirseniz 1.sınıfta kapalı pencereler ile seyahat edin. eğer etrafın tadını, rüzgarı, güneşi ve yağmuru iliklerinize kadar hissetmek ve koklamak istiyorsanız 2. veya 3. sınıf konpartmanlar tam size göre.
  Trene binmek ayrı bir marifet gerektiriyor. Kalabalığı yarıp kendinize pencere kenarında ve sol tarafta bir koltuk bulmayı başarırsanız, o günün en şanslı insanı olacaksınız :)
























     Ella Sri Lanka'nın en güzel ve şirin kasabası belkide. Son derece turistik ve bir çok şeyin fiyatı son derece uygun. Minik bir şehir merkezi, kasabanın ortasından geçen bir yol, sayısız turist restoran ve hediyelik eşya satan diğer dükkanlar. Kasabanın hemen dışı NINE ARCHES BRIDGE, ADAM'S PEAK, çay bahçeleri, şelaleler ve daha bir çok güzel yer... Özellikle görülmesi gereken tüm noktalar neredeyse yürüyüş mesafesinde. Uzun ve güzel doğa yürüyüşü yapmak, sakin ve dinginliğin tadını çıkarmak için birebir.
   Ella, tren istasyondan yürüyerek önce kasaba dışına sonra çay bahçeleri arasından hostelimize geldik. Evet biraz uzak bir yer ayarladık ama gece olunca sessizliğin muhteşemliği biz şehirleden giden insanlar için son derece etkileyici oldu.
Ev sahibimizden Hoşgeldin Tatlısı (Avacado)




Ella Merkez


Ella'da ki ikinci günümüzde gezilecek çok rota vardı. Gayet yardımsever ev sahibimiz ile 3750 LKR'ye anlaşarak tuk tuk ile tur yaptık. İlk önce bir tapınağı ziyaret ettik.( Tüm tapınaklara giriş ücretliydi. Ancak burası bağış kabul ediyordu ve bizden söke söke 200 LKR aldı.) Ardından RAWANA şelalesine gittik. Yolun kenarından akan şelaleyi izledikten sonra, muhteşem manzaralı ama zorlu bir yol izleyerek RAWANA CAVE'e gittik. Geri dönüşte, küçük bir yerde belkide hayatımızın en güzel içeceklerini en güzel manzarayı izleyerek içtik. Geri dönüşümüzde bebiş uyuduğundan dolayı yine birimiz ADAM'S PEAK'e çıkarak etrafın manzarasını izledi. TAbi bu yorgun günün gecesi, Ella'nın en güzel ve ucuz yemeklerini yiyebilceğimiz RAHNA restoranda sonlandı.





Rawana Waterfall















Ella'da ki son günümüzde NINE ARCHES BRIDGE' ye gittik. Sömürge döneminden kalma köprü bölgenin en çok turist çeken yeri. Köprü çay bahçelerinin üzerinden uzanıp tren yolunu birbirine bağlıyor. İnternet üzerinde binlerce farklı fotoğrafı olan bu yeri bir de kendi gözlerimizle Photoshop'suz izledik.

















     Ardından 6 saat sürecek otobüs yolculuğumuz başladı. Yollar önce kıvrılarak bizi dağlardan indirdi, düz ve sulak arazilerden, kasaba ve küçük şehirlerden geçip, ilk kez köpüren okyanus sularının kıyısından Galle'ye vardık. Kalabalık, düzensiz ve yoğun bir şehir karşımıza çıktı. Baştan söylemem gerekir ki Galle Kale içi dışında etrafta göze çarpan bir şey göremedik.




   Gece fazla ışıklandırılmamış kale içi gezimizin ardından, yanımızdan duran tuk-tukçu ile anlaşarak, ertesi gün Mirissa'ya doğru yola çıktık. Yaklaşık 1.5-2 saat süren tuk-tuk yolculuğu ile önce kablumbağa çiftliğine oradan da meşhur balıkçıların balık avladıkarı bir yere geldik. (burası dünyaca ünlü olmasına rağmen bu balıkçılar balık avlamıyor. Tamamen turistik bir durum. Gelen turistlerden fahiş fiyatlar istiyorlar. Fotoğraf çekmek istiyorsanız önce kaç para istediklerini sorup anlaşın.)
   Mirissa, gezimizin diğer adımı bir tepenin sırtında okyanusa bakan, palmiyelerle örülü bir tepenin üzeri oldu.Burada muhteşem fotoğraflar çektikten sonra, hemen altta bulunan küçük plajda denize girdik. Daha sonra, tuk-tukçumuz bizi mirissa plajına götürdü. Derin ve dalgalı okyanusu, bembeyaz kumların üzerinden izledikten sonra,restorantların kıyı boyuna kurup ve mumla aydınlattığı masalarda enfes bir kalamar ve ton balığı yemeği yedik. Karşımızda devasa dalgalar...


























Ertesi gün Galle'nin yakınlarındaki UNAWATUNA PLAJI'na gittik. Şehrin hemen dibinde, bembeyaz kumlara sahip bir plaj. Buranın denizi dalgalı buna rağmen son derece güzeldi.

Galle deki son günümüzde kale içini gezdik. Kale içi, sömürge dönemiden kalma mimari yapıları ve surların üzerinden denizi izledik.








ve en nihayet başkent Kolombo'ya geldik. Tren içerisinde sıkış sıkış ve yorgun bir vaziyette inip, kalabalığın arasından otelimize geldik. İlk gün Kolombo'nun etrafını ve Pettah denilen pazarları gezdik. Yakınlarda bulunan bir kaç tapınağı gezdikten sonra yorgun bir şekilde günü tamamladık.

Kolombo Treni




Kolombo Merkezinde yer alan otel restorantlarda uygun fiyata yemek yiyebilirsiniz.


     Tatilimizin son iki günü Kolombo ve Kandy'de geçti. Tren yolculuğunun kalabalık ve rahatsız olacağını düşündüğümüzden, kısa bir Kolombo gezisi sonrası, Klimalı bir otobüs alarak, Kandy'e geri döndük. Kandy'e geri dönmemizin sebebi, Asyanın en büyük festivali olduğu söylenen PERAHERA FESTİVALİ'ne katılmaktı. Festival zarif kostümlerin içindeki dansçıların hünerlerini sergiledikleri, fillerin ışıklar ve kumaşlara örülü kıyafetleri ile geçit yaptıkları mistik ve etkileyici geçit töreni. Ülkenin birçok yerinden gelen katılımcılar bu festivale akın akın geliyor. Yollar kesilip, turistler ve yerel halk yerlerini alıp gece geç saatlere kadar süren festivali izliyor. Sürekli dans ve sürekli ateşin yandığı meşaleler yanınızdan geçerken etkileniyorsunuz.
  Özellikle son gece uçağımızı kaçırmak pahasına, saat 6 da gidip yerli halk arasında yer tutup gece saat 11'e kadar süren festivali izledik. Özellikle Sri Lanka'ya gelecekler mutlaka bu festivale katılsın :)




























Her güzel şey gibi bu tatilinde bir bitişi var malesef... Tüm eşyalarımızı biriktirdiğimiz anılarımızla birlikte yüklenip gerisin geri ülkemize döndük...

Gezmeyle kalmanız dileğiyle...