GEZMEK İÇİN DOĞANLAR: 2017

' Bir bulutun hemen alttaki coşkun nehri örtmesini izlerken, sağ yanımızda yemyeşil bir tepe tüm çıplaklığı ve heybeti ile yükseldi. Durmak bilmeyen yağmurun altında yürürken her bir yandan, toprağı parçalayarak ve kayaların arasından süzülerek akan, irili-ufaklı şelalelerin şarkısını dinleyerek yavaşça yol aldık. Az sonra yolumuzun üstünde basamak basamak pirinç tarlalarının arasında kahverengi çatılı evlerin olduğu ve bir tepenin yamacına kurulan küçük bir köyde kadim bir basamağın tam kenarına oturarak bir anlığına da olsa soluklandık...'

Diye yazmıştım başarılamayan Annapurna yolunun dönüşünde uğradığımız bir yer için. Size hiç sülüklerden, toprak kaymalarından ülkeyi darmadağın eden ve etkisi halen hissedilen depremden, bize göre yoksulluktan,yolların çukur toz ve çamurundan bahsetmeyeceğim çünkü bir çocuğun gülüşü gibi tüm sıkıntı ve dertlerinizi unutturacak kadar iyi ve yardımsever halkı ile muhteşem güzellikte manzarası size her kötü şeyi unutturacaktır.

Bir çok şeyi de buranın kültürü veya alışkanlıkları deyip geçmenizde seyahatiniz açısından iyi olacaktır. (Ör: Gürültülü bir şekilde yere tükürme:) )

Nepal ile ilgili Kısa Bilgiler:

1. Para Birimi: Nepal Rupisi, 100 Rupi 1 Amerikan doları

2. Temel İhtiyaç Fiyatları:

1. SU: Literlik olarak satılan şişelerde 1 şişe 20-25 Rupi, Trek Rotaları üzerinde 1 şişe su 100 Rupi. ( trek rotası üzerinde boş şişe ve klor hapı bulundurulması gerekmektedir.)

2.YEMEK: Yerel Dal Bhat yemeği yemek ortalama 350-400 Rupi ve Momo 300 Rupi

Momo

3.OTEL : Booking.com üzerinden yaptığımız ayarlamalarda 25-35 USD (iki kişilik, klimalı veya fanlı odalarda oda kahvaltı şeklinde konaklanabilir.)

4.KİŞİSEL HARCAMALAR VE TREK KIYAFETLERİ: Özellikle Pokhara'da bulunan dükkanlardan tüm set kıyafet (yağmurluk, baston, çabuk kuruyan kıyafet,ayakkabı ortalama 50-60 usd civarında (Pazarlık şarttır.) alınabilir. Bunun dışında bakkallardan atıştırmalık vs ile meyve (malesef fiyatlar bir çok yerde yazmıyor.) ortalama 35-110 Rupi arasıdır.

5. ULAŞIM: Toplu taşıma araçları kısmen köhne olsa da uygun 200-300 Rupi, Turist

otobüsleri klimalı ve klimasız olarak bir nebze daha iyi olup ortalama 600- 900 Rupi, uçak fiyatları (ör: Katmandu-Pokhara tek yön) 110 USD. Taksilerde mutlaka ve mutlaka pazarlık yapınız. Örneğin Thamel- Paşupatinah tapnağı 400 Rupiye gidebilirsiniz. Eğer başarılı bir pazarlıkçı iseniz daha da uyguna seyahat yapabilirsiniz :), Özellikle Lumbini' de tuk-tuk tarzı araçlarla gezmek 200-400 Rupi civarındadır.

Lumbini'de tuk-tuk

Pokhara veya Chitwan'da iyi bir pazarlıkla, 2 saati 150-250 Rupiye (özellikle Chitwan tavsiye olunur.) bisiklet kiralayabilir, bozulmamış Nepal köy yaşayışını ve sıcakkanlı insanlarını enfes bir doğa manzarası altında izleyebilirsiniz.

Yürümek ise bedava...😋

NEPAL SEYAHTİNDEN ÖNCE VE SIRASINDA ŞUNLARI BİLİN:

1. Nepal için, Türk Hava Yolları ile uçacaksanız 7 saatlik son derece konforlu bir uçuş hizmeti vardır. Katmandu Hava Limanı mimari olarak son derece basit o olup, işlemleri yapacağınız yere yürüyerek ulaşabilirsiniz.

Katmandu Hava Limanı ve Gezi Ekibimiz :)

2. Havalimanı Pasaport işlemlerinde, yanınızda 1 fotoğraf getirmeniz işlemlerinizin hızlı yürütülmesi açısından iyidir. Yoksa endişe etmeyin orada bulunan makinelerden fotoğraf çektirip işleme devam edebilirsiniz. Ayrıca uçakta dağıtılan formları doldurunuz (Yoksa havalimanı girişinden doldurabilirsiniz.) Ardından 15 gün için 25 usd 30 gün için 50 usd ödeyerek işlem yaptırıp pasaportunuza vize işlemlerini tamamlayabilirsiniz. Unutulmaması gereken en önemli şey biniş kartınıza yapıştırılan bagaj bilgi etiketini havalimanı çıkışına kadar size soracaklardır. Bundan dolayı mutlaka yanınızda bulundurun.

3.Valizlerini taşımak için kullanacağınız tekerlekli sepetler ücretsizdir. Para talep edilmesine müsade etmeyin.Ayrıca 'Backpack' ile gezmek Nepal için son derece rahattır. Diğer türü valiz sizi bir çok yerde zorlayabilir.

4. Oteller genelde ücret karşılığı transfer yapmaktadır. Bunun dışında taksi veya otobüs bulmanız olasıdır.

5. Katmandu ve Şehirler arası yollar ile bir çok ara yol son derece kötü durumdadır. Özellikle Katmandu içerisinde yapılan su sistemi yenilenmesinden dolayı asfaltlar sökülmüş ve tüm başkent toz ve çamura teslim olmuştur. Yanınızda maske olmasında yarar var.

Katmandu Sokakları

6. Oteller uygun fiyatlı olup düşük bütçe ile tatil yapmak isteyenler için son derece uygundur. Bunun dışında Lüks oteller mevcuttur ancak biz göremedik.

7. Yemek yenecek yerleri iyi seçmekte fayda var. Özellikle yolların durumundan dolayı toz yol kenarında satış yapan yerleri etkilemektedir. Temiz yerlerde yemek yiyin. Her ne kadar baharatlı olsa da mutlaka Nepal yemeklerinin tadına bakın. Ayrıca r estorantlar 'Servis Ücretini' ayrı almaktadır. Menüden yemek seçerken servis ücretine dikkat edin (%10-15 arası ayrı servis ücreti talep edilmektedir.)

8. İnsanları son derece yardımsever ve kibardırlar. Hizmetleri karşılığında bahşiş vermeniz onları hoşnut eder. Özellikle birlikte fazlaca zaman geçirdiğiniz ve yakından tanıdığınız insanlara fazla kıyafet vs. gibi şeyleri verebilirsiniz. Ancak önce böyle bir şeyi kabul edip etmeyeceklerini sorun.

9. Hindu veya Budist tapınaklar ile diğer dini noktalara saygı gösterilmesi gerekmektedir. Bilmeden herhangi bir şey yaptığınızda sizi uyaracaktırlar. Özellikle Paşhupatinah tapınağında Hindu dinine mensup olayan kişilerin giremediği veya ayakkabı ile geçmemeniz gereken noktalar vardır.Ayrıca Lumbinide birçok tapınağa ayakkabı ile giremezsiniz.

10. Nepal de Pazarlık her şeydir. Size söylenen fiyatı pazarlık yaparak yarısına hatta daha da azına indirmeniz mümkündür. Sonuçta turist dünyanın her yerinde kazıklanma riski taşır.

11. Gidiş mevsimine çok önem verin. Özellikle Everest veya Annapurna da Trek yapmak istiyorsanız yağmurlu sezonu seçmeyin. Eylül ayından Mart ayına kadar herhangi bir zaman aralığı daha uygundur. Bunu yaptığınızda, manzaranız güzelleşecek,yürüyüşünüz Sülük ve ıslanmakla daha da zorlaşmayacaktır. Yine Trek rotanızı nereye doğru seçerseniz seçin sıkıştırmadan rahat yapın. Yol profesyonel olmayanlar için efor açısından zorlayıcı olabilir.

12. Burada oldukça fazla tur ve eğlence sağlayan,ulaşım ve diğer aktiviteleri organize eden firmalar vardır. Biz gitmeden önce Annapurna Yürüyüş rotasını ayarladık ve son derece memnun kaldığımızdan dolayı Gyan Khand Thakuri'yi tüm içtenliğimle tavsiye etmek isterim. Kendisi ve kardeşi bize son derece yardımcı oldular.

13. Trek rotası üzerinde sülük saldırısına karşı yanınızda tuz bulundurun ve hiç endişe etmeyin. Kanama olsa da bir müddet sonra duracaktır. Ayrıca trek için ihtiyacınız olabilecek şeyleri ister yanınızda getirin isterseniz Pokhara veya Katmandudan temin edebilirsiniz. Ayrıca Yürüyüşünüz esnasında eşyalarınızı taşıyabilecek 'Porter' hizmeti alabilirsiniz.

14. Atıştırmalık ve sizi uyalayabilecek kitab vs. benzeri şeyler mutlaka alın bazen yolda meydana gelebilecek sıkıntılardan yolculuk aksayabilir.

KATMANDU:

Etrafını çeviren tepelerin arasında, muson yağmurları ile ıslanmış, bozuk ve çürük yolları arasında sallana sallana yol alacağınız, seyyahlar için muhteşem ve gördükçe gözlerinizin açlığını arttıran merak ile içinizi daha da bir fazla çevreleyen eski ve yeninin tam ortasında tarafını seçmeye çalışan bir şehir Katmandu. Hem ilk geldiğimiz hem de ayrılmadan önce kaldığımız başkent, her ne kadar köhne görünse de içerisinde sıcaklık taşıyan, depremde yaralanmış ve dizlerinin üstünde yükselmeye çalışan bir şehir imajı çiziyor.

Katmandu'da bir sokak arası

Katmandu sokakları

Yol Kenarı Yemek satışı (Katmandu)

Kaosta ki düzen (Katmandu)

Kökler (Katmandu)

Durbar Square ve tapınaklar (depremden dolayı çok hasar görmüş durumda)

Swayambhunath Tapınağı

Uçaktan inmenin her ne kadar yorgunluğu olsa da, ziyaret edecek yer çok ve bizim az günümüz vardı. Bundan dolayı Trek ile ilgili işlemleri halledip, Durbar Square'a doğru yol aldık. Etrafımız da yoğun bir insan-araç trafiği, ayrıca yorgun binalar ve etrafında insanların yattığı irili ufaklı bir çok stupa vardı. Bizim gibi düşük nüfuslu ülkelerden gelen insanlar için karmaşa ve kaos yerli halk için ise alışılmış bir düzen bulunmaktaydı.İlk Rotamız olan Durbar Caddesi tapınaklarına 10 usd (1000 rupi ) ödeyerek günlük giriş kartı aldık.
Etrafta sze burayı tanıtmak isteyen bir çok rehber bulunmaktadır. İsterseniz 500 rupi vererek bu yer hakkında aydınlatıcı bilgiler alabilirsiniz. Bununla beraber depremden dolayı bir çok tapınak ağır hasarlıdır. Özellikle mimari işçilik ve oymalar son derece ayrıntılı ve güzeldir.

Durbar Caddesi

Dinsel sunu için Hazırlanan Kadife Çiçekleri

Depremin izleri

Polis Korumasında Dinlenme :)

Yine Swayambhunath tapınağına(Maymun Tapınağı) taksi tutarak (300 Rupi,Thamell) Tepenin üzerine kurulmuş Katmandunun belki de en yeşil yerine geldik. Önümüzde gittikçe yükselen ve bizi ve tüm şehri izleyen budhanın gözleri altında, basamakları çıkarak en tepeye zorlukla vardık.(Giriş bileti 200 Rupi) Bu huzur dolu, sessiz mekandan kuş bakışı tüm Katmandu vadisini izleyebilir, inananların sessiz duaları ile Stupa etrafında tavaf edişlerini izleyip ile törensel ilahi müzikleri eşliğinde soluklanabilirsiniz.
Bu mistik atmosfer altında içinize dolan huzur ve yanan binlerce adak mumları arasında Katmandu'nun tozlu ve kirli havasından bir anlığına uzaklaştıktan sonra, hem merdivenleri çıkarken hem de tapınak içinde oynaşan maymunları gördük.

Tapınağa çıkan son merdivenler

Resim yazısı ekle

Tapınaktan Katmandu şehri

Şehri İzleyen Budha

Bence en tatlı yorgunluktur seyahatin yorgunluğu. Gezip keşfetmenin verdiği derin bir haz duygusu ile ayrıldığımız Katmandu'ya son iki günümüzde tekrar geldik. Üzerimizde yine aynı yorgunlukla. İlk yaptığımız yine Thamell Meydanında bulunan Katmandu Home Hotel' e yerleşmek oldu. İlk gelişimizde Kathmandu Boutique Hotel gibi iyi bir otel olup son derece konforlu,uygun fiyatlı ve güler yüzlü personeli ile tavsiye edilen bir oteldir. Ayrıca Thamell caddesine yakın ve Asan Local Marketin hemen dibindedir.
İlk olarak, Trek esnasında tadına baktığımız Yak Peyniri almak için bize söylenen Asan Local markete doğru yol aldık. Son derece renkli, mistik ve hoş baharat kokulu bu pazar bizim bir o kadar bildiğimiz ama bize bir o kadar yabancı bir yer göründü. Ateşte pişen ve tadına baktığımız mısır satıcılarından, etrafa mis gibi koku yayan baharat satıcılarına, meyve sebze her türü şey satan küçük dükkanlara kadar her şeyi gördük. İnsan deryası arasında, sokaklara bölünmüş bu pazar içerisinde epey gezdik fakat yağmurun acımasız yüzü bizi burada da yalnız bırakmadı ve malesef burada Yak peyniri bulamadık.

Asan sokaklarından

Ölüm ile yaşamın birbiri içerisine girdiği garip bir yer Paşhupitnah Tapınağı. Bir yanda ölü bedenlerin yakıldığı, diğer tarafta yeni bir yaşam için dualar edildiği bir yer. Tam ortasında akan ve Ganj Nehrine ulaşan ölümün küllerinin döküldüğü kahverengi bir nehir. İçerisinde tüm yaşam zevklerinden arınan Sadular ve ölümü bekleyen yaşlı ve hasta insanlar.
Tapınağın esasını oluşturan, altın renginde ve içerisinde Tanrı Şiva heykelinin başını taşıyan tapınak bulunmakta. Buraya hindu dinine inanların haricinde kimsenin girişine izin verilmiyor. Sadece uzaktan izlenebiliyor.
Tapınağın giriş yolunda dini ritülleri yerine getirmek için kullanılan bir çok ve renkli ürün satışı ile, dilencilere rastlamanız mümkün.
Tapınağa giriş 10 usd (1000 Rupi). Buraya girer girmez hemen yanınızda bir rehber bitiyor ve size etrafı gezdirmeye başlıyor (karşılığında gönlünüzden ne koparsa) :Biz ilk önce ölümü gördük. Nehrin hemen kenarına kurulan taraça üzerinde odun ve pirinç demetleri arasında yanan taze ve solmuş 2 bedenin savrulan dumanı arasında, ailenin erkek çocuklarının tüm saçlarını kazımalarını izledik. (yas alametidir.)
BEyaz bir örtünün arasında kalan beden yavaşça yüksek ve yoğun ateş arasında ara sıra bambu bir çubukla müdahale eden görevli ile ailenin yakınlarını sessiz ve vakur bir şeklide seyretmesini gördük. Hiç alışık olmadığımız bir sahneydi. Evet son derece acı verici ancak kanunudur ölüm doğanın.
Yanan bedenlerin hemen yanında köprü günlük telaş ve dini gerekleri yerine getiren insanlar bir yukarı bir aşağı ölen bedeninin dumanını soluyarak hayatlarına devam ediyorlar. Ayrıca bu köprünün diğer tarafında maddi olarak daha güçlü insanların öldüğünde yandığı (ki sebebi tapınağa daha yakın olması) ayrıca yakın zamana kadar kraliyet, ancak krallığın kaldırılmasından sonra cumhurbaşkanı ve devlet büyüklerinin ölümü halinde yakılacağı özel bir taraçayı da gördük.
Bu nehrin karşısında ise doğurganlık ve tedaviler için adak adanacak yerler ile tüm maddiyattan arınan Sadular var.Fotoğraflarını 10 Usd (ki talepleri bu) karşılığında çekebilirsiniz (sakın bu miktarı vermeyin.Gönlünüzden kopanı verin). Her ne kadar dünyadan soyutlansalar da ABD dolarını kabul ediyorlar. Bundan dolayı çok fazla bahsetmeyeyim.İlginç giyim veya çıplaklık tarzına sahipler.
Tapınağın arkasından yaklaşık 2 kilometre yürüyerek Boudha Stupasına geldik. (giriş 500 rupi) kararmış Katmandu şehrinin ve aşırı trafiğin arasında bir dinlenme yeri. Rengarenk bayrakları ve Budhanın izleyen gözleri arasında bembeyaz bir yapı. Son derece büyük bir tapınak ve turistlerin uğrak yeri olup ziyaret edilecek noktalar arasındadır.
Bunun dışında, her ne kadar biz bütün hediyelik eşyaları Pokhara'dan alsak da özellikle Masala çayı ve diğer hediyelik eşyaları Thamell caddesi üzerinden alabilirsiniz.

Yaşamın Sonu ve Ateş

Aile Yakınlarının yas için saç kazıtması

Paşhupati tapınağında dua

Paşhupati tapınağı

Ölümü Anma

Çocuk isteyenler için adak taşı (ortası erkeklik organı etrafı ise kadınlık organımı simgelemekte olup taşın sütle yıkanması ve dua edilmesi ile Şiva'nın çocuk göndereceğine inanılmaktadır)

Sadular

Boudha Stupa

Boudha Stupa ve Keşiş

CHİTWAN DOĞAL PARKI:

Katmandu'nun zorlu ve sert atmosferinden, tek şerit korumasız uçurumlu ve tehlikeli yollarını izleyerek ve dağların arasından kıvrıla kıvrıla ( ki gittiğimiz yol, anayol kapandığı için alternatif seçenek olmuştu.) yaklaşık 12 saat yol alarak Katmandu'nun güney batısında bulunan nemli ama bir o kadar muhteşem bir doğayı ayaklarımıza sunan Chitwan Doğal Parkına epey geç bir saatte vardık. Gece vardığımız Hotel Chitwan Tiger Camp Resort'un misafirperver karşılaması ile karanlıkta günü sonlandırdık. Biz ertesi güne kadar ne kadar güzel bir doğanın içersinde olduğumuzu bilmiyorduk.
Ertesi gün nehrin tam kenarında bulunan otelimizden manzarayı izleyerek, yaptığımız kahvaltı sonrası rehberimiz eşliğinde yola çıktık. Öncelikle dar uzun bir kayıkta Narayani nehrinde bir kaç Timsahı izleyerek ve yavaşça akan nehrin ve kürekçinin ritmik kürek çekişinde ki dingin hareketler eşliğinde yol aldık. Yaklaşık 45 dakikalık yolun sonunda kıyıya çıktık. Düm düz bir alanda başladığımız yürüyüşümüz de önce ve hep geyik sürüleri ile muhteşem bir görünüşe sahip tavus kuşlarını izleyerek, ormanın kıyısında yol alarak devam ettik.
İlk kez burada tamamen vahşi bir fil gördük. Nehrin kenarındaki otlak alanda kahvaltısını yapıyordu. Nemli havanın aşırı terletme etkisini saymazsak yağmurun yumuşattığı toprağın üzerinde yol almak son derece güzeldi. Bir de zarif hareketleri ile geyiklerin...
Vahşi doğadan sıyrılıp otele geri döndük ve bisiklet kiralayarak Chitwan bölgesindeki tamamen saf köylerin içerisinde gezmeye koyulduk. İnsanlar son derece sıcakkanlı ve mutlu. Siz diyorsunuz yoksulluk ama onlar çok büyük bir zenginliğin içinde yaşıyorlar. Bizim gibi herhangi bir şeyin kölesi olmadan.
Bisiklet turumuzun sonunda yine üstü açık bir araca binerek parkın daha ücra noktalarına gittik. Otların oldukça yüksek olmasından dolayı görmeyi umduğumuz gergedanı bugün göremedik. Bunu yerine bir ayı (temiz bir şekilde göremedik) ve görülmesi son derece ender olan Leopar gördük. Bu rehberimiz ve aracın sürücüsünü dahi çok heyecanlandırdı.
Ayrıca aracın batması ve derin kurtarma faaliyeti sonrası,sık ormanlık alandan, orman kenarına kurulan köyleri izleyerek geri döndük.
Chitwan'da ki son günümüzde yine kısa bir yürüyüş yaptık. Ayrıca görmeyi umduğumuz gergedanı da otelin hemen yakınında gördük.
Biz Chitwan'dan ayrıldıktan 1 hafta sonra nehir taşarak bir çok canlının hayatına maalesef son verdi. Gergedan ve geyiklerin bir dizi doğal felaket sonucu öldüğünü, 25 sene sonra ilk kez gerçekleşen bu sel yüzünden yolların kapandığını ve bir çok insanın ya evsiz ya da mahsur kaldığını üzülerek öğrendik. Ayrıca bir çok insan hayatını kaybetti...

Chitwan yolunda

Chiwanda Nehir gezisi

Filler için yemek

BUDHA'NIN İZİNDE LUMBİNİ:

Sidarta Gotama (Buda'nın doğum adı), tüm dert ve sıkıntılardan uzakta, ölümü ve acıyı bilmeden büyütüldü ve hiç bilmedi acı kederi ki görene kadar hasta olan bir keşiş ile yaşamın içinden sıyrılıp çıktığı çürüyen bir bedeni...

Sahip olduğu ve kendisini mutlu etmeyen zenginliği ve hatta çocuğu bırakıp geride, çile acıdan kurutulma umuduyla Ganj nehri kıyısında dolandı durdu. Acı, zenginlik ve lüksün hiçbir anlamı olmadığını anladığında...

Prens Sidarta (amacına ulaşmış),kendini bulma yolunda dolanıp durduğu yerlerde keşişler tanımış, öğretileri takip etmiş. Kendi meditasyonu ile orta yolu yani aşırılığı önlemeyi keşfetmiş ve 'Aydınlanan Kişi' (Buda) oldu.Peşinde öğretileri izinde binlerce kişi ile.

Heyhat her fani ama fikirleri ölümsüz insan gibi avucunda nilüfer çiçeği açtıktan kısa bir süre sonra bir yemek yüzünden ölür.

Geriye binlerce yıl, felsefesine inanan her canlıya acı ve kederden kurtarıp aydınlığa çıkaracak öğretiler bırakır.

"Sana daha önce de söylemedim mi Ananda*?Sevdiğimiz herşeyden birgün ayrılmamız gerekir.Doğan herşeyin birgün yok olmaması mümkünmüdür? Mümkün değildir.Buda. (*Kuzeni)

Lumbini Buda'nın doğduğu bir yer olarak kayıtlara geçmiştir. Bölge de bir çok budist tapınağın yanı sıra Dünya Mirası Listesinde de yer alan Buda'nın doğum yeri bulunmaktadır. Dikdörtgen bir plana sahip olan tapınaklar bölgesi ve bu duvarların dışında yer alan küçük bir kasaba ile özellikle budist hacılar için önemli bir haç noktasıdır. Bulunduğumuz zaman içerisinde özellikle Hindistan ve diğer ülkelerden bir çok kişinin buraya dini görevlerini yapmaya geldiklerine şahit olduk.

Öncelikle Lumbini'ye varmak özellikle iklim koşullarından dolayı biraz zor oldu. Otobüsümüz Butwal da bıraktı ve orada bulduğumuz taksi ile Lumbini Sanskrite geldik.Yol son derece içler acısı ayrıca yorgunluk ve bitkinliğin verdiği sinir bozukluğu ile hayal kırıklığına uğradığımız otelimize geldik.

Ertesi gün sabah erken aşırı nem ve sıcak altında otelden yürüyerek tapınaklar bölgesine giriş yaptık. Yol kenarında elektrik motorlu Tuk-Tuklardan (400 Rupi) alarak, tuk-tukçu ile anlaştığımız etrafta görülecek tüm tapınakları öğleden önce gezdik. Bölgede Japonya,Hindistan,Çin;Almanya,Kanada;Tayland gibi bir çok ülkenin yaptırdığı herbiri mimari bir harika olan Budist tapınağı gördük. Etraf gerçekten hayranlık duyulacak kadar güzeldi.

Öğleden sonra ise Buda'nın doğduğu tapınağa (Maya Devi Temple) gittik. Tapınağa giriş için bileti tapınağın aksi yönünde bulunan bilet ofisinden bilet alıp kontrolden geçerek içeriye girdik.Beyaz Kare bina diğer gördüğümüz tapınaklardan daha az güzel olsa da içerisinde antik dönemlerden kalma bir binanın kalıntıları ile Buda'nın doğduğu taşı gösteren bir yer bulunmakta. Bir çok hacı adayı burada Budanın doğduğu yeri görmek için heyecanla etrafta dolaşıyor. Hemen arkada Budanın annesinin doğum sancılarının başladığı havuz ve etrafında bir çok keşişin altında dua edip meditasyon yaptığı dev bir ağaç ayrıca bir keşişin eşliğinde dualar eden bir grup gördük.

Bu heyecan verici yer kesinlikle her Nepal'e ziyarete gelen insan tarafından görülmesi gerekir.

Lumbini yolunda beklerken

Lumbini'de seyyar satıcı

Budanın Doğum yeri

Tapınakta Dua

POKHARA

Her yolun bir yolcusu olmalı ki o yol gidilebilir olsun.. Pokhara Katmandu'nun aksine daha modern ve daha düzenli bir şehir. Kendimizi bir anda değişen ve daha da modernleşen bir bölgede bulduk. Özellikle Annapurna ve Phewa gölününün turistik ve etkileyici görüntüsü bu şehrin gelişmesine son derece önemli etkisi olduğu görüşündeyim. ,

Şehre ilke umduğumuz saatten daha önce geldik.Sabaha karşı saat 3 civarında Lumbini yolunda herhangi bir sıkıntıya uğramadan, son derece karanlık ve ağır yağmur altında taksiye binerek Hotelimiz olan ve son derece de memnun kaldığımız Hotel City İnn'e geldik. Saat o kadar erken olmasına rağmen otel görevlileri bize odamızı gösterdi.

Ertesi gün erken kalkarak Phewa gölünün rengarenk teknelerinden birini kiralayarak World Peace Pagodasına doğru yol aldık.Ayna gibi bir göl etrafında yükselen tepe ve enfes bir manzara. Sabah bize hafiften göz kırpan Annapurna maalesef bulutlardan dolayı yine örtülmüştü.Teknemiz kıyıya yanaşarak Trek öncesi antreman olacak şekilde ilk tırmanışımızı gerçekleştirdik. Görünen yer her ne kdar kısa mesafe gibi olsa da çok çık bitmeyen ve kıvrım kıvrım dolanan yürüyüşün ardından terleyerek en sonunda Pokhara şehir manzarasını izleyerek ve Dünya Barışı Pagodası etrafında dolanarak ilk gün ki gezimizi tamamladık. Tapınaktan ayni meşakkatli yoldan geri dönüp tekrar Pokhara şehrine girdik.Burada Takkali restorantına oturarak bu yöreye ait lezzetli yerel yemekten de yedikten sonra, trek için son hazırlıklarımızı yaptık. Özellikle nehir boyunda kurulan ve hemen her dükkanda ayni şeylerin satıldığı bir yerden yürüyüşte ihtiyacımız olan ürünleri ağır pazarlıklarla alarak, ertesi gün için hazırlık yaptık.

Pokhara ya geri döndüğümüz son günümüz de ise Gurkha Müzesini gezerek son gezi noktamızı tamamladık.

Phewa Gölü

Gölün karşısından Pokhara ve Tanrı Şiva

Pokhara

World Peace Pa

Takali Yemeği

BİR TREKTEN GERİYE KALANLAR:

Nepal'e her gelen insanın yapmadan dönmemesi gerek bir şey bence bu ya bir Everest Base Camp veya Annapurna Base Camp bölgesinde tırmanış yapmak etraftaki yabancı ve sıcak kültür ile her bir boşluktan istifade ederek gittikçe birleşerek çağlayan sular ile her bir toprak parçasını işgal eden yeşilin binbir tonuna sahip doğanın arasından yürümek, sallanan ve her iki kıyıya çelik halatlar ile bağlanan köprülerden geçmek. Yokluğun ve bolluğun içinde kaybolmak, yanınızdan her geçen yabancıya bir tebessüm ile "Namaste" demek bence her seyyah için muhteşem bir duygudur.

Nayapul dan başlayan ve ilk gün haricinde yağmurun etkisiyle kısa kesilen Annapurna yolculuğumuzda en çok yeşilin ve suyun akışını sevdik. Her ikisi de yol boyu bizi hiç yalnız bırakmadı. Gittikçe azalan medeniyeti izleyerek ilk gün güçlükle Himal Pani de bulunan otelimizde dinlemeye geçtik. Hemen arkamızda akan şelalelin sesi ile uyumak son derece güzeldi. Ancak ayaklarımızdaki yorgunluk ertesi gün daha da zorlu Chomrong yürüyüşü ile ikiye katlandı. Burada tam karşımızda yer alan ancak ilk önce göremediğimiz dağın ertesi günkü heybetli görüntüsü anlatılamayacak kadar güzeldi. Rehberimiz ile yaptığımız planlama ya göre 'C' planı olarak belirlediğimiz Sarangot yoluna doğru dönüş yapmaya başladık. İnilmesi çıkılması zor merdivenleri ine çıka, zaman zamn zorlayıcı yollardan ve sülük saldırılarından geçerek Landruk ve en nihayetinde Tolkadaki enfes otelimize geldik.Buraya gelirken içerisinden geçtiğimiz dağ köyleri ve etrafında basamak basamak oluşturulan pirinç tarlaları ayrıca zaman zaman inen ve yükselen bulutlar arasında,yürüyüşten çok yağmurdan yorgun bedenimizle sessiz ve derin uykulara daldık. Ayaklarımızın kalan gücüyle Pothana kadar derin ve sert merdivenler ile bir nehrin boşalmış yatağı içerisinde, diğer tırmanan insanlara üzülerek yavaşça inişe geçtik.Yanımızdan geçen her yerli insanın yüzünde hiç bir yorgunluk belirtisi olmadan yokuş ve inişe alışmış bedenleri ile bizi gülümseyerek uğurlayan yüzleri ve her an yardıma hazır elleri bize gerçekten rahatlama sağladı.

SOn gün konakladığımız Sarangot tepesinden tüm gece Pokharanın ve özlediğimiz medeniyetin ışıkların izleyerek sohbet ettik. Ertesi gün sabah erken Annapurna'nın bizi utandırmayarak kısmen yüzüme gülümsemesi ile bu yorgunluğun gerçekten herşeye değdiğini anladık. Ancak her güzel şey gibi yorucu bir son yolculuk sonrası bu güzel gezimiz sonlandı.

Geriye bir çok güzel hatıra ve bir ömür unutulmayacak manzaralar kaldı...