Bu Blogda Ara

4 Ağustos 2015 Salı

GALAPAGOS ADALARINDAN, VAHŞi DOĞA VE BİRAZ EKVADOR



16 KASIM 2012
     Limada geçen bir günün ardından, en sonunda 2850 metre yükseklikte, dünyanın en yüksek ikinci başkneti olan Quito'ya iniyoruz. Herhangi bir otel veya herhangi bir gezi planımız henüz yok .Sadece not defterinin üzerinde bir adres o kadar. Amacımız, mümkün olduğunca erken Galapagos Adalarına ulaşmak. Galapagos adaları, onca zaman belgesellerde vahşi yaşamı ve endemik canlı hayatı ile biz içine doğru çeken bir yerdi.
    Uçağımız Quito havalimanına inince hemen kontrolden geçip, Lonely Planet'in yardımıyla bir taksi bularak Joaquin Pinto'ya doğru yola çıktık. Bu bölge hostelleri ve barları ile hem eğlence hemde şehrin turistik bir mekanı. Taksimiz bizi doğruca bölgenin merkezine getirip bıraktı. İnanılmayacak kadar çok hostel seçeneği içerisinden oldukça güzel ve ucuz olanını seçip hemen, Galapagos gezisi için tur araştırmaya girdik. Yaptığımız araştırmalarda,özellikle gemi turlarına son dakikada katılımın oldukça ucuz olacağı yönündeydi. Fakat tüm uğraşlara rağmen ucuz bir tur gemisi bulamadık. Aslında bu çok iyi oldu. Eşim gemi yolculuklarına pek dayanamadığını yaptığımız kısa gemi seyahatlerinde gördük.
  Tam vazgeçmek üzereyken, tur şirketi bize direk Galapagos adalarına giderek oradan tur ayarlama teklifi sunduk ve gemi turlarından oldukça ucuz gelecek şekilde. Hemen kabul ettik.size tavsiyem buraya gelecekseniz bu şekilde bir plan yapmanız. Çünkü paket olarak satılan gemi turlarında adaların etrafındaki belli yaşam alanlarını ziyaret edebiliyorken, burada direk adaların kalbinde kalarak daha çok yer görebilirsiniz.
  Galapagos ile igili tüm ayarlamaları yaptıktan sonra epey bir rahatladık. Ancak bu koşuşturma sonunda günü de tükettik. Gece bu bölgede bulunan eğlence yerlerini dolaştık.




Ekvadorda Galapagos telaşı






Quito'da Hostelimiz


17 KASIM 2012:
    Hostelimiz ile anlaşarak, eşyalarımızın bir kısmını burada bırakıp, havalimanına doğru yola çıktık. Galapagosa gitmeden önce öğrendiğimiz ve bize hatırlatılan en önemli bilgi buraya, doğal hayatı bozabilecek herhangi bir bitki, meyve,sebze veya canlı götürmememiz gerektiğiydi. Bu konuda gerçekten oldukça hassas bir kontrol sistemleri var. Bilet işlemlerinden sonra Valizimiz açılarak tek tek arandı ve mühürlenerek uçağa kondu. (Sırt çantalarımızda buna dahil) 
    Galapagos Adalarına Taca Airways'e ait uçakla yaklaşık 3 saate varacağız.Şimdi okyanusun üzerinde, Darwin'in evrim teorisini geliştirdiği bambaşka bir gezegene doğru gidiyoruz.
Galapagos adalarının dünya tarihinde önemli yeri var:Bu takım adalar,14 büyük, 8 küçük ve 40 kadar da minik adadan oluşur. Jeolojik durumu nedeniyle de sürekli genç adalar oluşmaktadır. Adalar oldukça volkanik bir yapıya sahiptir. Zaten ada ziyaretinde mutlaka bir yanardağ gezisine rastlarsınız. Ayrıca adanın tamamına yakını sadece burada bulunan canlı ve bitkilerden oluşur bu da oldukça kırılgan bir eko sistem doğurmuştur. Ekvador hükümeti, bu konuda oldukça sıkı tedbirler almaya çalışmaktadır. Bunlardan en başta geleni, adaya gemicilerin getirdiği vahşi keçilerin temizlenmesidir. Bununla beraber bu adalarda yaşayan insanların, yetiştirdiği ürünler sıkı denetim altında tutulmaya çalışılmaktadır. 
   Ada İnka dönemlerinde dahi bilinmesine rağmen, Adalar Panama Piskoposu tarafından 1535 yılında keşfedildi. Uzun yıllar sahipsiz gibi görünen adalar 1832 yılında Ekvador tarafından sahiplenildi. 
  Uçağımız, Santa Cruz adasının dibinde bulunan Baltra Adasına iniyor. Yarı ahşap ve minik havalimanından bizi otobüs alarak, Itacabaca kanalından,(ki bu kanalı sık sık kullandık) Santa Cruz  adasına, oldukça geniş bir botla geçiriyor. Bu iki adanın arası yaklaşık 500 metre.
   Etrafın manzarası bir anda bizi etkilemeye başladı. Etrafımız, mavinin kaç tonu varsa hepsi ile çevrili... 
   Santa Cruz adasında otelimize doğru ikinci yolculuğa başladık. Volkanik kayalarla örül, dümdüz asfaltlanmış yoldan, neredeyse her yanı deniz manzaralı otobüsümüzle devam ettik.Uzun sayılabilecek bir yolculuktan sonra  Puerto Ayora'ya vardık. Burası Santa Cruz Adasının en büyük yerleşim yeri. Oldukça kalabalık bir kasaba buna rağmen, doğa ile güzel bir uyum sağlamış görünüyor. Valizlerimizle, Galapagos Takım adalarının en büyüğü olan Isabella Adasına gitme üzere limana geldik. Limanda deniz aslanları ile deniz kuşlarını gördük. Manzaranın tadını çıkardıktan sonra, 4 motorlu sürat teknesiyle, Isabella adasına geçtik. Puerto Villamil kasabası, Santa Cruz adasına göre daha az gelişmiş. Ada üzerinde asfalt yol yok. Caddeler tamamen toprak yollarla çevrili. İndiğimizde taksi adını koyduğumuz bir arabaya pazarlıkla binerek küçük adada ucuz bir yer aradık. Çok fazla seçeneğimiz olmamasına rağmen gecelik 30 Dolara oldukça güzel bir otel bulduk.
   Odaya yerleştikten sonra, adanın yakın çevresini gezdik. Oldukça güzel denizi ve Flamingoların konakladığı gölü gördük. Mangrovların işgal ettiği kıyılarda dolaştık. Yarın için gideceğimiz yanardağ ve snorkell turu aldık. Parasal krize girmemek için bakkaldan konserve  ve karşıısndaki fırından ekmek alarak otele döndük.
Galapagos için sıkı güvenlik araması:)

Galapagos Havalimanı Terminali

Galapagos Gelen yolcu terminali



Galapagos Kaplumbağısı









Galapagos-Isabella Adası- Puerto Villamil











18 KASIM 2012
   Sabah erken kalkarak, turumuzun başlayacağı San Vincent oteline gittik. Öğle yemeğimizi hazırlayarak, kamyondan bozma etrafı açık otobüse binerek, soğuk havada 20 dakikalık kısa bir yolculuk yaparak, adanın içerisinde yürüyüşe başladık. Özellikle Colca ve İnka Trail'den sonra atacağımız her adım artık acı çektirsede etrafın güzel manzarasında kaybolup gittik. 
  Sierra Negra volkanına doğru, yürüyüşte buranın çeşitli bitkileri ile kuşlarını gördük.Özellikle Darwinin İspinozlar hakkında belirttiği her adada farklı bir gagayı gerçekten görme şansı bulduk.Sierra Negro volkanı, halen aktif sayılabilecek bir volkan. Koskocaman bir alanda,altında fokurdayan lavları ile simsiyah bir arazi 535000 yaşında olduğu tahmin edilmektedir. En son 2005 te patlayan yanardağ şu an sakin görünmektedir. Ayrıca adanın kuzeyi bitkiden yoksundur. Denizin kenarına kadar yürüyerek volkanın etkilerini gözlemledik.Buradan oldukça güzel bir deniz manzarası ve insanlığın az ayak bastığı adanın kuzeyini gördük. 
  Daha sonra ayni yolu izleyerek geri döndük. Bu vahşi adaların bir o kadar vahşi güzellikte canlı hayatı var. Gerçekten insanı alıp başka diyarlara götürüyor. Otelimize geri döndüğümüzde hemen hazırlanıp, küçük bir sandala bindik. Adanın biraz açığında snorkel ile daldık. Su soğuk olmasına rağmen insan biraz zorlayınca alışıyor.Hele o suyun altındaki canlı yaşamını görünce bir başka. Bulunduğumuz yerin yakınlarındaki kayalıklarda, buraya özgü otçul Galapagos İguanaları gördük, Bu hayvanlar sürüngen olmasına rağmen oldukça sevimli. Kayalıkların üzerinde sakince güneşleniyorlar. Zaman zaman bir biri üzerine yatarak. Bazen sakince kalkıp denize giriyorlar. Suyun altında defalarca yüzerek yanımızdan geçtiklerini gördük. Hele deniz aslanları insanlara karşı çok sıcak. Biz suya girer girmez etrafımızda 3-4 tanesi bize gösteri yaparcasına yüzüyor. 
  Balık çeşitliliği gerçekten çok fazla. Burada hem büyük hatam su altı kamerası (hani o tek kullanımlık olanlardan) almamış olmak. Oysa suyun altında en az üstü kadar ilgi çekici. Rengarenk balıklar, mercanlar, yengeçler ve diğer kabuklular. 
  Bununla beraber balıkçıl kuşlar etrafımızda uçup duruyor, zaman zaman suya dalıp çıkıyordu. Yaklaşık 1 saatlik bir turun ardından, kayalıkların üzerinden Galapagos deniz Iguanlarını fotoğrafladık. Ardından minik bir deniz çukurundan, beyaz kuyruklu köpek balıklarını gördük.Yaklaşık 20 tane Galapagos Köpekbalığı çukurun dibinde  sakince dinleniyorlardı. Gerçekten o an o suda olmak istemeyebilirsiniz:)
   Bu turun sonunda,geri otelimize döndük. Adada pek fazla gidilecek bir yer olmadığından sahil boyu biraz gezdikten sonra, son gecemiz şerefine konserve mercimek yemeği ile kendimizi ödüllendirdik. 

Sierra Negro volkanına gidiş


Sierra Negro yolunda

Sierra Negro volkanı 



Sierra Negro içerisinden akan bulutlar..




Isabella Adası, Isabella körfezi ve Mariela Adaları










Galapagos İguanası

Dinlenen deniz aslanları


Galapagos'un simgesi mavi ayaklı bobbies kuşları


Galapagos Pengueni





Galapagos köpekbalığı


















19 KASIM 2012 
    Saat 05.45 te İsaballa adasından geri Santa Cruz adasına geçiş yapmak üzere limana geldik. Yine ayni sürat teknesiyle, mide bulantısı içerisinde Santa Cruz Limanına ulaştık. Burada oldukça güzel otelimize yerleştikten sonra adayı gezmeye çıktık. Bu ada Galapagos adalarında en fazla yerleşimin olduğu yer.(Puerto Ayora) 
   Ada son derece modern görünüyor. Ayrıca oldukça turistik bir yer. Daha sonra katılacağımız tur şirketi bizi alarak, adanın çevresinde tura çıkardı. Dev kaplumbağaları gördük ve yüzlerce yıl yaşadıklarını öğrendik, adanın endemik bitkilerini, ağaçlarını gördük. bununla beraber volkanik gazların boşalmasıyla çember şeklinde çöken alanları gezdik. 
   Daha sonra otele geldik ve uzun bir yürüyüşün sonunda oldukça ünlü Tortuga körfezine geldik. Burasının enfes güzelliği anlatılamaz. Özellikle, buraya ulaşmak için ağaçların arasında, dar bir yolda gitmek bir başka güzel. Denize yaklaştıkça artan dalga sesi ve denizin kokusu... Yeşillikler altında bir rüya plajı. Bembeyaz kumlar ve aralarında görünen simsiyah volkanik taşlar. İguanların serbesteçe dolaştığı alanı takip ederek plajın arka kısmına geldik. Burada deniz diğer yere göre dümdüzdü. 
   Su biraz soğuk olsa da oldukça güzeldi..


Galapagos Kaplumbağası




Volkanik gaz boşalımı ile çöken kraterler




Galapagosta vahşi domates








Tortuga plajı









20 KASIM 2012:

 Yolculuğumuz kuzeydeki limandan başlıyor. Bindiğimiz yatta yaklaşık 20 kişi var. İlk olarak vahşi kuş yaşamını göreceğimiz Baltra adasının kuzeyinde bulunan North Seymoura gidiyoruz. 
  Burada mavi ayakları ile meşhur, blue footed bobbies, kırmızı ve balon gibi şişen karınları ile Frigid kuşları ve kara İguanalarını gördük. Adaya ayak basar basmaz karşımızda vshşi hayatı ile bir kuş cenneti bulduk. Rehberimizin dediği şekilde sadece belirlenen yürüyüş rotasından yürüyerek etrafı gezmeye başladık. Burada unutulmaması gereken en önemli şey burasının kesinlikle burada yaşayan canlılara sahip olduğudur. Buranın yerli halkı bu konuda oldukça hassas. Kesinlikle hiçbir canlıyı rahatsız etmemeli ve gereğinden fazla yaklaşmamalısınız. Herhangi biri sizi bu konuda mutlaka uyarır. Ayrıca doğaya gerçekten aşırı saygı gösterilen bir yer. Kısacası insanlığın, ilkel doğasının bozulmaması için elinden geleni yaptığı adalar burası. Dünyanın mirası içersininde sonderce önemli bir yere sahip. 
  Neyse... En güzel kuşlardan biri olan Frigate kuşu boyun bölgesinde kırmızı bir keseye sahip,yılda sadece bir kez ve birtane yumurta veren bu kuşlar balıklarla beslenir ve bu keselerini şişirerek eş bulmaya çalışır. Adalarda yaptığımız turun ardından,Yata geri dönerek snorkel yaptık. İşte bu hayatımın en değişik tecrübelerinden birisiydi. Küçük bir kayalığın yakınlarında deniz altını gözlerken altımdan mavi kuyruklu köpek balığı geçti, hemen arkasından bir Galapagos pengueni, başımı çevirdiğimde bir deniz aslanının benimle birlikte yüzdüğünü gördüm. İnanılmaz güzellikte bir hatıra olmuştu. 
  Daha sonra minik bir adacığa çıktık. Burası deniz aslanlarının evi. Beyaz kumlar ve arasından çıkan siyah volkanik kayalarla oldukça güzel bir yerdi.  epey bir vakit geçirdikten sonra limanın yolunu tuttuk. 
   Geri döndüğümüzde otobüsümüzden bizi Galapagos Ulusal Park önünde indirmesini istedik. Oraya inerek, gezmeye başladık. Charles Darwin anıtının önünden geçerek parkta gezdik. Pek bişey bulamadık. Ama buranın en güzel şeylerinden birisi olan Mangolu dondurmayı keşfettik. Dondurma dediğimde, meyvayı parçalayıp sanırsam o şekilde donduruyorlar muhteşem bir tadı var. Hiç bu kadar güzel bir dondurma denememiştim. Daha sonra bölgede hediyelik satan yerlere uğrayığ küçükte olsa bişeyler aldık. 
 Gece olduğunda ise adanın merkezine kurulu restorant bölgesinden geçtik. Dev ıstakozlar 5-6 dolar gibi bir fiyata servis ediliyor. Ancak bunu son gecemize bırakıyoruz...
Frigate kuşu



Mavi ayaklı bobbie




















enfes dondurma

Charles Darwin büstü


Santa Cruz caddesi









21 KASIM 2012
 Bugünkü ve Galapagostaki son rotamız Rusell Crowe'nin başrollerini oynadığı Masters and Commaders filminin çekildiği Bartolome Adası. Sabah saat 05 te başlayan yolculuğumuzda,sakin ama yağmurlu bir gökyüzü ile yola devam ettik. Ancak deniz gerçekten dalgalıydı. 2 saat süren bir yolculuğun sonunda filmdeki manzarası ile ada karşımızda yükseldi. Taht bir yürüyüş yolundan (bu yol masters and commaders tarafından yaptırıldı) Adanın muhteşem görüntüsü ile hafif yükselen volkanik ada ve etrafında minik adaları gözlemledik.
  Dana sonra snorkel yapmak üzere plaja geçtik. Burada geçen güzel vaktin ardından geri dönüş yoluna çıktık. Hayalimizi gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşayarak...
  Otelimize geri dönüp hazırlandıktan sonra kendimizi ödüllendirmek adına Istakoz yedik. Fakat kabuklu deniz ürünleri alerjim burada kendisini gösterdi:( bundan dolayı erken otele dönmek zorunda kaldık :(((
   





















22 KASIM 2012 
Hüzünle Baltra adasına doğru yola çıktık. Santa Cruz adasının virajsız yolunda biraz üzgün bir şekilde giderken 3 günlük doğa harikası sıkı koruma altındaki ada gezimiz sona erdi. Yolunuz düşerse mutlaka buraya gelin. Buralarda kaybolun...
üzgün bir şekilde veda ediyoruz:(((

Santa Cruz'a veda



Bekleme salonu


Baltra Adasına beklediğimiz uçağımızın inişi, bizim için veda anı gelenler için merhaba


23 KASIM 2012
Galapagos adalarından veda edip Quitoya geldik. Artık sadece bir günümüz var. Hemen hazırlanıp, Ekvadorda bir toplu taşıma yoluyla Old Town 'a gittik. Burası bir Avrupa şehrine benzese de oldukça güzel bir yerdi. Etrafta dolaştıktan sonra biraz alışveriş yaparak geri döndük. Gece güzel bir içik eşliğinde 1 aylık tatilimizin şerefine içkilerimiz yudumlayıp,uçağın kalkacağı saate kadar otelde bekledik..







Evadora veda...

24-25 KASIM 2012
    Öncelikle Quitodan kalkan uçağımız Quaquile ve buradan artık uçak değişe değişe Oradan Lima'ya,Limadan Madrid'e MAdridten İstanbul'a İstanbuldan Lefkoşa Ercan'a yaklaşık 3 günde geldi.Bu yolculuğun sonunda yıllarca geliştirdiğim uçak korkum artık tarih oldu. 
   1 aylık gezinin sonunda tüm mutlulukla ülkemize ayak bastık...






1 yorum: