Bu Blogda Ara

23 Temmuz 2015 Perşembe

CAYMAN ADALARI OKYANUSUN BİR DİĞER KIYISI


29 EYLÜL 2013

Kübadan 50 CUC çıkış vergisi  vererek, Cayman airways'e ait uçakla Cayman adasına güzel bir iniş yaptık. Sakin küçük ve sakinlerinin zengin olduğu bir adaya geldik. Cayman Adası,Kübanın güneyinde bulunan ve 3 adadan oluşan İngiltereye bağlı bir sömürgedir. En büyük yerleşim yeri George town olup, adada aylık olarak kiralayabileceğiniz, daire tipi otellerden bolca bulnmaktadır. Bununla beraber lüksin doruk noktalarında yaşandığını da söyleyebilirim. Ayrıca adanın kumsalların güzelliği de gerçekten anlatılmaya değer yerlerdendir.
    Havalimanından çıkarak Kıbrısta ayırttığımız ve bizi Kuzey Kıbrıs olarak gören şirkete giderek arabamızı aldık. Trafik tahmin edeceğiniz gibi soldan akıyor. Bu da bize gerçekten çok büyük kolaylık sağlıyor. Her hangi bir otel ayarlamadığımızdan hemen otel ayarlama için gezmeye başladık. Gitmeyi planladığımız otelin dolu olması üzerine ortada kalmıştık. Gecelik fiyatlarını sorduğumuz otellerin fiyatları inanılmaz pahalıydı. Kısacası burası hiç ucuz bir yer değil. Daha sonra girdiğimiz Treasure İsland otelinde ilginç bir şekilde burada çalışan Türk arkadaşlara denk gelmemiz ve bize gösterdikleri inanılmaz yardım ile 110 usd olan odayı 80 usd'ye ayırtabildik. Onlara gerçekten teşekkür ediyoruz. Odaya çıkıp yerleştikten sonra, Arabamıza atlayıp biraz etrafta gezmeye başladık. Oldukça sakin ve lüks yapılarla çevrili ada ayni zamanda cruse gemilerinin de uğrak rotası. George Town da Burger King (ki neredeyse 4 gün burada yemek yedik) te bişeyler yiyerek günü tamamladık.





30 EYLÜL 2013
Stüdyo tipi otel odamızdan uyanarak arabamıza atlayıp bugünkü rotamıza doğru yola çıktık. Hedefimiz, öncelikle küçük bir market alışverişi ardından para bozarak gezi...Fiyatlar tahmin edebileceğiniz üzere korkunç yüksek.Ayrıca bu ada İngiltereye bağlı gibi görünse de Amerikan kültürünün etkisi altında görünüyor. Markette, sıcak yemek satan bölümden, bir kaç parça tavıuk vs. gibi öğle yemeği tarzında bişeyler alarak otoparka geçtik. Otoparkta başlayan sağanak yağmuru izleyerek öğle yemeğimizi yedik. Bundan sonra adanın doğusunda bulunan II. Elizabeth Botanik Parkına gittik. Burası Mavi İguana ve Orkideleri ile ünlü. İçerisinde türlü çeşitlilikte bitkiler mevcut. Buradaki turumuzun ardından adanın  kuzey ucuna Rum Point denilen yere gidip burada denize girdik. Burası Hilal şeklinde okyanusa uzanan kara parçasının bir diğer ucu. Günün burada tamamlanmasının ardından otelimize dönerek günü sonlandırdık.
II.Elizabeth Parkı

Orkideler




Mavi İguanalar


Sevgili arabamız
















Rum Point

Gün batımı 







diğer rota hazırlıklarımızda karşılaştığımız sorunlar nedeniyle biraz geç çıktığımız turumuzda öncelikle şehirde tur attık. George Town boyunca yürüyüş yaptık. Burada bar ve restorantlar ile Cruze gemilerinden inen yolcuların alışveriş yaptıkları küçük ve pahalı dükkanları gördük. İçkiler havalimanına göre çok pahalı. Ama buradan meşhur rum Cake almadan da dönmek olmazdı.Daha sonra arabaya binerek, West Bay de bulunan Hell road(cehennem yolu) (İsmi gerçekten ilginç geldi) bölgesine gittik. Hemen kenarında ise kilise var. Kilise adres olarak Cehennem yolunu kullanıyor :) Burayı Lonley Planet tavsiye ediyordu. Burada hediyelik satan bir dükkan ile hemen arkasında,volkanik kayaçlardan oluşan bir düzlük var bir açıdan bakıldığından cehennemi andırıyor.Daha sonra otelimize dönerek denize girmek üzere hazırlandık ve buranın en meşhur görülen 7 mil plajında uzun ve romantik bir yürüyüş yaptık. Kumların denize karıştığı yerde el ele gün batımına kadar yürüdük. Etrafın ışıklarını izledik. Biraz yüzdük. Muhteşem güzellikte bir manzara vardı. Yazlık ev tipindeki oteller neredeyse denizin dibine kadar uzanıyordu. İnsanlar doyasıya eğleniyor ve güzel zaman geçiriyordu. Günü burada tamamladıktan sonra, son günümüzde gideceğimiz Stingray City turunun ayarlamasını yaptık. Gece ise George Town'a gelerek bir bara oturduk. Önce sakin başlayan gece bir anda çıkan sert fırtına ile erken sonlandı...

George Town

Grand Cayman BAyrağı


George Town





Hell Road 





7 Beach Mile 


02 EKİM 2013 

Grand Caymanda son günümüzde otelimizden Stingray City'e gitmek üzere çok erken saatlerde ayrıldık. Stingray(iri vatoz) Cayman adalarının simgesi.Buraya gelindiğinde mutlaka yapılması gereken şeylerden birisi bu.Bu cana yakın canlılara İngiliz Anahtarına benzeyen Grand Cayman adasının, iki kıyısının tam ortasındaki kumlu yükseltiye giderek ulaşabilirsiniz. Bu yükseltinin iki yanı derin deniz. İlginç bir şekilde sadece bu alan yaklaşık 90 santim yüksekliğinde su. Otobüs ile toplanan diğer tur arkadaşlarımızla en sonunda Limana vardık. Buradan bizi alan tur teknesi Sitingray City'e götürdü. Hava bir kapatıp bir açarken suyun rengi ve görünüşü değişiyordu. Buraya vardığımızda ince birşey göremedik.Ama hemen ardından Stingraylar bir bir görünmeye başladı. Bizde yavaş yavaş tekneden inerek Sitingrayların arasında dolaşmaya başladık. Rehber tarafından elimize verilen yemlerle stingrayları besledik. Önceleri oldukça korkutucu olsa da daha sonra oldukça zevkli geliyor. Ardından Şnorkel ile etrafta yüzerek buranın doyasıya tadını çıkararak geri döndük. Hemen odamıza giderek eşyalarımızı hazırladık ve Havalimanına geri döndük. 
   Grand Cayman diğer karayip adaları gibi,ama oldukça zengin bir ada. Kullandığı Cayman Dolarının değeri oldukça yüksek. Temel ihtiyaçlar bile bizim için oldukça pahalı geliyor. Ayrıca benzin ve su galon olarak hesaplanıyor. Burası 2 günlük seyahat için uygun olabilecek nitelikle. Bir gün adayı gezmeniz diğer gün Stingray City'e gitmeniz için size yeterli gelecek.


Stingrayler...






Cayman'a veda...



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder